çağırmak

çağırmak
pobídnout; pozvat; říkat; vybídnout; vyvolat; vyzvat; zvát

Türkçe-Çekçe Sözlük. 2007.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • çağırmak — i 1) Birinin gelmesini kendisine yüksek sesle söylemek, seslenmek Beyaz gömlekli zurnacısını çağırarak sandalyeye çıkardı. R. N. Güntekin 2) i, e Herhangi birinin bir yere gelmesini istemek, davet etmek O akşam Orhan ı yemeğe çağırdı. T. Buğra 3) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çorba içmeye çağırmak — yemek yemeye çağırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bağırıp çağırmak — öfkeyle bağırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • türkü çağırmak — türkü söylemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • türküsünü çağırmak — (birinin) bir kimsenin hoşuna gidecek biçimde söz söylemek veya davranışta bulunmak Azizim, biz kimsenin arabasında kimsenin türküsünü çağırmayız, kendi havamızı mırıldanırız. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayağına çağırmak — yanına gelmesini istemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yürekten çağırmak — aşırı derecede arzu etmek, istemek Bu kadar yürekten çağırma beni / Bir gece ansızın gelebilirim. Şarkı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DAC — Çağırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HECHECE — Çağırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HİTAFE — Çağırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HİYAT — Çağırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”